Anayasamızda idarenin sorumluluğu açıkça hüküm altına alınmış olmasına rağmen, söz konusu denetimin nasıl yapılacağı veya ayrı bir yargı düzenine tabi olup olmayacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Türk hukukunda kabul gören yargı ayrılığı sistemine göre; idarenin yargısal denetimi bu alanda uzmanlaşmış farklı bir yargı düzeni (idari yargı) tarafından yapılarak sorumluluğu belirlenmeye çalışılmaktadır. Ancak idarenin kimi eylem ve işlemlerinin yargısal denetimi, kanun koyucunun açık düzenlemesi sonucu adli yargıya tâbi kılınabilir. Her somut olayın kendine has özellikleri nedeniyle bazen uyuşmazlığın hangi yargı yolunda çözülmesi gerektiğini belirlemek ciddi bir problem teşkil etmektedir. Bu noktada adli ve idari yargı yerleri arası çıkabilecek görev ve hüküm uyuşmazlıklarının çözümü ise Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarıyla sağlanmaktadır. Bu nedenle çalışmada, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin idari yargının görev alanını belirleme açısından kararlarında başvurduğu ölçütler irdelenecektir
“Tefecilik Suçunda Ödünç Para Alan Kişinin Hukuki Konumu: Pasif Fail”, Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Yıl : 2023 Cilt : 15 Sayı : 34
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 241. maddesinin 1. fıkrasında “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç